Ukrayna Misafirliğim Savaşla Sona Erdi
Ukrayna misafirliğim savaşın başlaması ile son buldu. Oysa ki planım Ukrayna’da bir yıl kalmaktı. İki bin yirmi bir yılının Haziran ayında Ukrayna’nın Harkov şehrinde ikamete başladım. Türkiye’den seyahatimiz önce Kiev şehrine oradan da Harkov şehrine oldu. Yetkin olduğum konuda STK çerçevesinde bir yıl Harkov kentinde kalacaktım. Aynı zamanda amacım öğrendiğim Rusça dilini pekiştirmekti. Ne yazık ki evde yaptığımız hesap savaşın başlaması ile tutmadı. Ukrayna eğitim almaya geldiğim yerdi ancak eğitimimi yarım bırakarak Türkiye’ye dönmek zorunda kaldım.
Harkov’da İyi-Kötü Bir Çok Hatıram Oldu
Harkov, Ukrayna ile özdeşleşmiş bir şehir. Burası yeşillikler içinde sessiz ve sakin. Nüfusu belli bölgelerde yoğunlaşmadığı için rahatsız edici kalabalık da yok. Burada çocukların, ailelerin veya arkadaşların gidip gezebileceği ,dinlenebileceği birçok park ve bahçe var. Caddelerde İstanbul’daki gibi araç trafiği olmadığı gibi, insan kalabalığı da yok. Ancak soğuklar erken başladığı için kar da erken yağmaya başlıyor. Bu durum alışık olmayanları biraz zorlasa da bir şekilde ayak uydurabiliyor insan. En zor kısmı soğuklar başlasa da kaloriferlerin ekim ayının on beşi olmadan yanmaması. Bu yüzden bir süreliğine soğukta oturmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu güzel şehrin çok sayıda parkı varsa buna karşılık az sayıda da alış veriş merkezi var. Harkov yolları gibi AVM de fazla kalabalık değil. Ukraynanın her ne kadar uçak motoru üretecek kadar teknolojisi ileri olsa da vatandaşı gayet sade şekilde yaşıyor. Hatta gerek hastane, gerekse toplu taşıma araçları oldukça geri teknolojiye sahip. Hastanede kadın-erkek ayrımı olmadan hastalar aynı koğuşta yatıyor. Özellikle aile düzenleri olmadığı için hastanede çoğunlukla yaşlı insanlar bulunuyor. Hastalığınızdan dolayı hastanede emar (MR) çektirdiğinizde, doktor sistemden çekilen Emar sonucuna bakamıyor. Ayrıca film formatında size Emar sonucu da verilemiyor. Ancak talebiniz doğrultusunda Emar sonucunu yazıcıdan kağıda çıktı olarak alabiliyorsunuz.
Ukrayna’da Ortam Gerildiği İçin Tahliye Hazırlıklarına Başladık
Batı devletleri Ukrayna ülkesini Avrupa Birliğine almak için söz verdikleri halde bir türlü birliğe almadı. Buna karşılık Rusya ise bir müttefikini daha kaybetmek istemediği için Ukrayna’nın Avrupa Birliğine katılmasını istemiyordu. Bu yüzden uzun süredir iki ülke arasında gerginlik vardı. Sonunda iki ülke arasında ortam iyice gerildi ve artık ülkeler arasındaki ilişki kopma noktasına geldi. Rusya’nın önce Ukrayna’nın başkenti Kiev’e saldırması ve akabinde birkaç kente daha saldırması savaşı başlatmış oldu. Konsolosluklar vatandaşını ülkeden çıkarmak için hazırlıklara başladı. Aniden başlayan saldırılar ülkeleri gafil avladı. Ortam gerildiğinde uçak biletinin fiyatları birden tavan yapınca birçok kimse bilet alamayarak mağdur oldu. En nihayetinde Rusya’nın hava saldırılarına başlaması ve Ukrayna’nın hava limanlarını bombalaması yüzünden Ukrayna hava limanlarını uçuşa kapattı.
Ne yazık ki bu kadar hızlı bir şekilde başlanacağı tahmin edilmezken savaş başlamış oldu. Öncelikle tahliye planları yapılırken vatandaşlar güvenli yer aradı. Sığınıklar çok eski olduğu için bakımsız ve yetersiz bir durumda. Bunun yanında insan sağlığına da uygun değil. Maalesef ne ışıklandırma, ne yiyecek, ne içecek ve ne de ihtiyaç giderecek ortam bulunuyor.
Türk Konsolosluğu Tahliye Programı Yapıyor, Yolculuk Başlıyor
Rusya’nın Ukrayna ülkesine saldırmasının dördüncü günü Türk Konsolosluğu vatandaşalarının tahliyesi için güvenli yol olarak raylı sistemi uygun gördü. İlk kafile 2 Mart 2022 tarihinde 18.30’da Harkov tren garından hareket etti. Tahliye olacak Türk vatandaşı tahminden fazlaydı. Ortam karanlıktı, istasyonda insanlar kendi imkanlarıyla trene binmeye çalıştı. Kimisinin kucağında bebeği varken valizini de taşımaya çalışıyor tabi bu arada can havliyle oradan uzaklaşmaya çalışırken eşyalarını bırakan insanlar da oldu. Kimsenin kimseye faydası yoktu. Zira tren istasyona yanaşır yanaşmaz hemen doldu. İki kişilik kompartımana altı yedi kişi yerleşmek zorunda kaldı. Aynı şekilde trenin koridorları da yürünemeyecek şekilde doldu. Tahliye için istasyona gelen bir çok kimse trene binemedi bile maalesef bu yüzden istasyonda mahsur kaldılar. Hareket eden tren Kiev üzerinden sınır bölgelerini dolaşarak Romanya sınırında bulunan Çernivtsi şehrine gitti.
Ukrayna Harkov’ dan tren hareket etmeden önce ve hareketi boyunca ışıklar kapalıydı. Organizasyonun başında kimse yoktu. İnsanları yönlendiren görevli olmadığı gibi, trenin nereye nasıl gideceği de belirsizdi. Can havliyle tahliye olacak yolcular trene doluşmuş her şeyden bîhaber yola çıkmıştı. Yol boyunca yolcuların yiyecek ve içecekleri yoktu. Maalesef, yetişkinler, çocuklar ve bebekler otuz bir saat yolculuktan sonra Çernivtsi’ ye geldiklerinde anca yemek buldular.
Ukrayna ülkesinde yol emniyeti olmadığı için tren sık sık durarak ilerliyor, kimi zaman uzun süre bekliyordu. Kömürlü tren oldukça eskiydi. Gece başlayan tren yolculuğumuz ancak ertesi günü 00.30’da sona erdi. Çernivtsi’ ye ulaşan yolcuları otobüsler hazır bekliyordu. Oyalanmadan otobüslere binerek Romanya sınırına doğru hareket ettik. Mesafe yakın da olsa yol oldukça bozuk olduğu için yolculuğumuz gereğinden fazla uzadı. Romanya sınırına geldiğimizde pasaport kontrolünden sonra gümrükten geçerek yolumuza devam ettik. Öncelikle Bükreş hava limanına gittik. Tahliye edilen vatandaşın fazla olması bunun yanında uçağın küçük olması nedeniyle, uçak kısa sürede doldu. Bununla beraber uçağın tekrar ne zaman geri geleceği belli olmadığı için insanların bir kısmı otobüsle Türkiye yoluna hareket etti. On iki saat sürecek otobüs yolculuğuna dayanamayacaklar ise hava limanında yeni gelecek uçağı bekledi.
Uçak Seferleri ve Otobüs Seferleri Yeterli Gelmedi
Ukrayna ülkesinin sınır kenti Çernivtsi’ den sonra Bükreş hava limanında beklemek güvenliydi. Otobüs koltuklarının sert olması, yeni gelecek uçağın gecikmesi gibi problemler tabiki de insanları huzursuz etti. Elbette savaş ortamında lüks yaşantı aranamazdı. Ancak dört gün sığınakta geçen stresli yaşantı aynı zamanda açlık ve susuzluk oldukça zorlayıcıydı zaten. Bunun yanında bir günden fazla süren aç-susuz ve kalabalık tren yolculuğu sabır taşını çatlatmıştı. Eve gitmek umuduyla hava limanına gelindiğinde uçağın olmayışı bir çok kimseyi hayal kırıklığına uğrattı ve insanlar bu durumdan mağdur oldu. Yaklaşık yedi saat Romanya havalimanında bekledikten sonra uçak ertesi gün öğleden sonra iki buçukta geldi. Her ne kadar otobüsle gidenler olsa da trenle gelenlerin olması kalabalığın artmasına neden olmuştu.
Tahliye esnasında Harkov’da aynı binada oturduğumuz Türk bir aile de vardı. Nasıl orada dost olmuşsak yolculuğumuzda beraber geçti. Türkiye’ye gelen ailenin beş aylık çocukları da vardı. Oysa oraya yerleştikleri için Türkiye’de kalacak yerleri yoktu. Hayatlarını Harkov’da kuran aile oldukça mağdurdu.
Ukrayna Harkov‘ da karlı havada kayıp düştüğümde belimi incitmiştim, komşumuzun yardımıyla hastaneye gidebildim. Hastanede kaldığım sürede bana yardımcı olmuş, aynı zamanda hastane masrafımı da bu aile karşılamıştı. Oysa şimdi ben sıcacık evime giderken onların gidecek evleri bile yoktu. İyilik yapma sırası bana geçti. Önce evimde misafir edecektim. Sonra maddi imkanım kadar destek olacak bir nebze de olsa yaraya merhem olacaktım. Ancak bu iyi insanlar benim yardımıma gerek duymadan sorunlarını çözdü. Zira Harkov’da kaldığı sürece oranın yerlisi gibi olmuşlardı. Çalıştığı firmaya gösterdiği sadakat bunun yanında dürüstlüğüne karşılık işvereni ona sahip çıktı . Tahliye esnasında firma tarafından başlanan yardım ve yönlendirme hava limanından sonrada devam etti. İşvereni, bir haftalık izinden sonra yeni bir bölgede yeni bir vazife verdi. Yaşadığı yerden tahliye olmasıyla mağdur aile, yeni sağlanan imkanlarla kaldığı yerden yeni hayatına yeniden başladı.