Rüyada Emanet Görmek
Rüyada emanet görmek bir sırra delalettir. Bir kimse rüyasında bir adama emanet mal bıraktığını görür. Bu durumda emanet bıraktığı kimse o kişinin sırrına vakıf olacağına delalettir. Bunun yanında eğer emanet mal, bir ölüye bırakılırsa farklı şekilde tabir edilir. Bu durumda o kimsenin verdiği sır, ifşa olmaz. Zira ölü kimse kendine verilen sırrı gizler, kimseye ifşa etmez. Eğer kendine söylenen sırrı o kişi başkasına söyleyecek dahi olsa, sırrı öğrenen kimse de sukut eder, sırrı başkalarına ifşa etmez.
Rüyada Emanet Mal Telef Olursa
Bazen bir kimse rüyasında emanet verdiği malın, telef olup, zayi olduğunu görür. Eğer rüyada emanet mal bir hayvana bırakılırsa, mal telef olur. Bu da sırrını verdiğin kişinin sırrını ifşa edeceği şeklinde tabir edilir.
Bazen de rüyada emanet malı ehli olmayana bırakırız. O kişi bıraktığımız emanet malı muhafaza edemez. Zâyi eder. Bunu bildiğimiz halde emaneti ona bırakırız. Bu rüyanın tabiri de aynısıyla yorumlanır. Zira sırrınızı verdiğiniz kişi sırra sahip çıkmaz ve başkalarına sırrı ifşa eder.
Rüyada Cüzdan Emaneti Nasıl Yorumlanır
Rüyada cüzdanın başkasına emanet bırakılması nasıl yorumlanır. Bazı tabirciler cüzdanı emanet vermeye, sırrını söylemeye, sırrını emanet etmeye yorumlar. Ancak bazı rüya tabircileri farklı şekilde tabir eder. Rüyada malını emanet bırakanın mağlup olacağı, buna karşılık emanet bırakılanın da galip olacağına delalet eder, şeklinde yorumlarlar.
Rüyada Emanet Aynı Zamanda Kahırdır
Bir kimsenin rüyasında emanetini birine bırakması o kimseye yapacağı kahrına delalettir. Emaneti kahır olarak da tabir ederler. Emaneti kabul eden, karşı taraftan gelecek kahrı da kabul etmiş sayılır.
Bunların dışında bir kimse rüyasında hanımına emanet bırakır. Hanımı o emanet alıp kabul eder ve muhafaza eder. Bu durumu rüya yorumcuları, kadının hamile kalması şeklinde tabir eder. Bunun yanında kadın kendine verilen emaneti kabul etmez. Veya aldığı emaneti hemen iade eder ya da rüyada söylenen sırrı başkalarına ifşa ederse, kadın hamile olmadığına delalettir.
